Dünyaca ünlü perküsyon ustası Burhan Öçal, İran-Irak savaşı sırasında 215 Japon vatandaşın Tahran’dan Türkiye’ye getirilişi ve bu olayın perde arkasında yatan bilinmeyen bir aşk hikâyesinin anlatıldığı ‘Yuvaya Dönüş’ filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Furkan Palalı ve Megumi Masaki ile birlikte başrolü paylaşan Öçal filmde eski istihbarat subayı ‘Zafer’ karakterine hayat veriyor. ‘Yuvaya Dönüş’ filmi için önemli kosnerlerini iptal ettiğini söyleyen ünlü sanatçı, “ Nihayet uzun zamandır beklediğim, içinde romantizm, duygusallık ve dostluk bulunan gerçek bir senaryo geldi. O yüzden konserlerimi iptal ettiğim için hiç pişman değilim. Çok mutluyum ve keyifle oynuyorum. Filmin Japonya’da da vizyona girmesi çok büyük bir ayrıcalık. İnanıyorum ki, bu film ile Türkiye Japonya dostluğu tekrar pekişecek “ dedi.
Caz ile roman müziğinin birleştirilmesinde ve çağdaş yorumunda çok etkili olan usta sanatçı Burhan Öçal şimdilerde çekimleri Kapadokya’da gerçekleşen Yuvaya Dönüş filmi ile beyaz perdeye geri dönüyor. Gazeteci- Yazar Erdal Güven’in ‘Tahran’dan Kaçış’ kitabından esinlenilerek sinemaya uyarlanan filmin senaristliğini Fatih Özcan ve Şeyda Delibaşı, yapımcılığını Macmedya, yönetmenliğini ise Hakan Kurşun üstleniyor. Çekimleri Kapadokya, İstanbul ve Tokyo’da gerçekleşecek olan ve uluslararası nitelik taşıyan yapım özgün senaryosu ile seyirciyi derinden etkileyecek.
Rolüme Benden Çok Arkadaşlarım Sevindi
2019 yılının Japonya’da ‘Türk Yılı’ ilan edilmesi ile önemini bir kat daha arttıran film, 30 Nisan tarihinde Tokyo’da ardından Türkiye’de vizyona girecek. Sinema seyircisini çok özlediğini belirten oyuncu Burhan Öçal, “Oynadığım filmlerde beni hep mafya babası ya da dominant karakterlerde gördükleri için projeye benden daha çok arkadaşlarım sevindi. Aslında müzisyenim, hobi olarak oyunculuk yapıyorum. Senaryonun gerçek bir hikâyeyi yansıtması beni çok etkiledi. O yüzden buradayım. Japonya’da Japon müzisyenlerle ortak projelere de imza attık. İnanıyorum ki, şimdi de bu film Japonya ile olan bağımızı daha çok güçlendirecek, köprü görevi görecek” dedi.
Filmin konusuna gelince… Tahran’dan büyük bir operasyonla Türkiye’ye getirilmek için uçağa bindirilen 215 yolcu arasında Keiko adlı Japon bir genç kız da bulunmaktaydı. Keiko ile Türk Büyükelçiliğinde görevli, özel kuvvetlerden Üsteğmen Zafer arasında büyük bir aşk yaşanıyordu. Keiko’yu uçağa son anda yetiştiren Zafer’in bilmediği ise Keiko’nun hamile olduğuydu. 30 yıl sonra ölen Keiko, ardında kızı Yumi’ye tüm gerçekleri anlatan bir mektup bırakmıştı. Yumi hayal kırıklıklarıyla birlikte babasının izini sürmek ve hesap sormak için Türkiye’ye gitmeye karar vermişti.