“Ne yapmak istiyor?” dedirtmişti

Merve Boluğur son dönemde türlü magazinsel olaylarla gündeme geliyor. Kendini kraliçe gibi hissettiğini söyleyen, video röportajlarındaki enteresan ve aşırı enerjik, yıpratıcı coşkulu halleriyle dikkat çeken Boluğur, yaz aylarında kendisini yıllardır sosyal medyada takip eden Burak Dayı ile ilişkisiyle de gündeme gelmişti. Birçoğumuza “Merve Boluğur ne yapmak istiyor?” dedirten bu hallere tam gaz devam ediyor oyuncu.

İnanç sorusu da sorulmuş

Son olarak Instagram’dan hayranlarının sorularını yanıtlamış Boluğur. “Bir erkekte en nefrettiğin şey ne?” ya da “En çok neye sinirlenirsin?” gibi sorulara yanıt vermiş. Asıl enteresan soru ise dini inancıyla ilgili olan soru. Bir takipçisi ona dini inancını ve boynundaki Haç kolyesini sormuş. Merve Boluğur’un dini inancı kendine. Kimse kimsenin inancını sorgulayamaz ama söz konusu kişi ünlü bir isim olduğu için merak duygusunun oluşması da gayet doğal. O yüzden anormal bulmadım bu soruyu. Üstelik de Merve Boluğur’un boynunda bir Haç kolyesiyle çektirdiği selfie de internette aratıldığında rahatlıkla karşımıza çıkıyor. Buraya kadar her şey normal.

Haç kolyesi takıp “Müslüman’ım” demek…

Ancak Boluğur’un verdiği cevap bir hayli enteresan. Demiş ki, “Haç kolyesini sembolik olarak seviyorum. O da Allah’ın bir dini ayrıca. Ayrımcı değilim. Müslüman’ım.” Yani neresinden tutsak elimizde kalıyor bu açıklama. Haç kolyesini sembolik olarak takmak dini, dinleri dejenere etmeye girmiyor mu? Hem Haç kolyesi takıp hem de “Ben ayrımcı değilim, Müslüman’ım” demek de gelecek eleştirileri susturmak için kullanılmış bir yöntem gibi duruyor. Herkesin inancı kendine. Bunda hiçbir problem yok. Ama din gibi hassas bir konuda insanların kafasında kafa karışıklığı yaratacak şeyler söylemek bana doğru gelmiyor. Merve Boluğur tıpkı bir dönem Hristiyan olan Tuğçe Kazaz gibi Hristiyan olabilir. Bunda hiçbir problem yok, olamaz da. Ama Haç kolyesini ‘sembolik’ olarak takmak ve sonra da “Ben Müslüman’ım” demek bana çok havada kalan, tutarsız bir açıklama olarak geliyor. “İnanç konusu bu kadar da dejenere olmamalı sanki” dedirtiyor.